Parlayan
Fransız Irkçılığı
Özet
Birçok milletten insanın yaşadığı
renkli bir toplum yapısına sahip Fransa’da çok kültürlülüğe karşı olan Fransız
ırkçılığı 2017 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tarihinin en yüksek oyunu
yakalamıştır. Bu makalede, her fırsatta göçmenlere taş atan ve işsizlikten dert
yanan Fransız ırkçı partisi Front National’ın seçmenlerinin niteliği ve Fransız
ırkçılığı araştırılmıştır. Görülmüştür ki Fransa’da seçim bölgelerinde
işsizliğin artışı ile Ulusal Cephe’nin oy oranlarının artışı birbirlerini takip
eder nitelikte gerçekleşmiştir ve iktisadi durum kötüleştikçe ırkçılık
yükselmiştir. Yapılan araştırmada Ulusal Cephe’nin oy artışının işsizlik ve
göçmen düşmanlığı ile ilişkisinin analiz edilmesi amaçlanmıştır. Faydalanılan
kaynakların birçoğu Türkçe’dir ve sadece literatür taraması yapılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Avrupa, Fransa, Irkçılık, Front National, Le Pen, İşsizlik
Giriş
1929 Dünya Ekonomik Buhranı sonuçlarını
yeryüzünün her köşesinde kurulmuş irili ufaklı bütün devletlere yaşatmıştır.
Buhran sonucu dünyada işsizlik oranları hızla artmış ve ekonomik bunalımdan
kaçan halk çareyi radikal görüşleri olan, “nizam” temalı partilerde bulmuştur.
Halkların içine girdiği bunalım, şiddeti yaygınlaştırmıştır. Irkçı ve radikal
olan partilerin hedef göstermesiyle halklar kendilerine ülke içinde ve dışında
yeni düşmanlar edinmişlerdir. Yaşanan tüm problemler bu kurbanların üstlerine
atılmıştır. Almanya’da Nazi Partisi ve İtalya’da Faşist Partisi bu partilere
örnek verilebilir.
2008 Ekonomik
Krizi de 1929 Dünya Ekonomik Buhranı gibi her ülkeye olumsuz etki etmiştir.
2008 Ekonomik Krizi sonucu dünyada işsizlik tekrar hız kazanarak artmıştır.
Daha öncesinde emeklemeye başlayan ırkçı partiler bu ve bunun gibi bunalımlar
sayesinde kendilerine tutunacak destek bulmuşlar ve tekrar ayağa
kalkabilmişlerdir. Özellikle Avrupa’da ırkçı ve radikal partiler kendilerine
yeni dayanak noktaları icat ettiler. Göçmenler ve Müslümanlar hedef tahtasına
konuldu. Fransa’da göçmenler işgalci olarak tanımlanmış ve işsizliğin
sebeplerinden birisi olarak göçmenler görülmüştür.
Fransa’da
Ulusal Cephe’nin yavaş da olsa istikrarla aldığı oy sayısını yükseltmesi
Fransa’da Nazizm’in ve Faşizm’in ayak sesleri olarak nitelendiriliyor ve bu
durum ırkçılığa karşı olanlar tarafından endişe ile izlenmektedir.
Avrupa’da
Genel Durum
Avrupa halklarının Avrupa’ya ve
Avrupa Birliğine olan bakış açılarına genel hatlarıyla bakıldığında iki kesim
görülmektedir. İlk kesim Avrupa Birliği’ni demokrasinin, özgürlüklerin, etnik
çeşitliliğin, kültür renkliliğinin merkezi ve tüm dünyaya örnek bir
medeniyetler bloğu olarak görmektedir. İkinci kesim ise Avrupa Birliğini değil
Avrupa’yı ortak dine yani Hristiyanlığa inanan, ortak kültüre ve tarihe sahip
olanların medeniyet merkezi olarak görmüşlerdir. İkinci kesim aynı zamanda
Avrupa dışı milletlere de Avrupa’da şüphe ile yaklaşan bir tavır edinmiştir.
Avrupa’ya tamamen yabancı olan
işçilerin iş bulmak amacı ile Avrupa devletlerine göçleri, göçmenlerin
sayılarının artması, ekonomik krizler ve bunların oluşturduğu işsizlik
Avrupa’da ikinci kesimin yani milliyetçilerin görüşlerini yaygınlaştırmıştır.
Faşizm ve Nazizm oluşumlarının tekrar ortaya çıkmasından ürken Avrupa Birliği
fikrine sadık ilk kesim ve ırkçılıktan nasibini alan kurum, kuruluş ve şahıslar
tarafından milliyetçi görüşün yaygınlaşması endişe ile izlenmektedirler.
Avrupa’da
Fransız Irkçılığı
Fransa ırkçılığa aslında hiç de
yabancı değildir. Fransız düşünür Montesquieu, iklim ve coğrafya tezleri ile
Batı merkezli bir bakış açısıyla Doğu toplumlarının gelişmişlik düzeylerine
oryantalist yaklaşımda bulunmuştur. Günümüzde dahi bu ve bunun gibi bakış
açılarını hala Batı dünyasında görmekteyiz.1
Avrupa’ya büyük işçi göçleri gerçekleşene
kadar Avrupa’da ırkçılık ten rengi üzerinden yapılırken göçmenler ve işçilerle
beraber bu durum kültürel üstünlük takıntısı haline evrilmiştir.
Avrupa’da Aydınlanma Hareketi’nin
devrimci yüzü olan ve demokrasi tarihinde çığır açmış Fransız Devrimi’nin
anavatanı Fransa yaklaşık son 50 yıldır ırkçı fikirlerle kavrulmaktadır.
Irkçılığın bayraktarlığını ise Front National yapmaktadır.
Ulusal Cephe 1960'lı yıllarda
parçalanmış halde bulunan Fransız aşırı sağı ile siyasal olarak varlık
gösteremeyen Fransız yeni sağını buluşturarak siyasi arenada yer edinmiştir.
Ulusal Cephenin İkinci Dünya Savaşı sonrası Batı Avrupa ülkelerinde yaşanan
Altın Çağ'a olan özlemi vurgulaması ve aynı zamanda yeni ırkçılığın kimlikçi ve
kültürel arındırma hayallerini kullanması partiyi popülerleştirmiştir.
Avrupa Komisyonu gözetiminde 2001
ile 2011 yılları arasında gerçekleştirilen kamuoyu araştırmalarında görülmüştür
ki Fransa’nın Avrupa Birliği üyeliğini destekleyen vatandaş oranı diğer Avrupa
Birliği üyelerinin vatandaşlarının kendi ülkelerinin Avrupa Birliği üyeliğini
destekleme oranlarından daha düşüktür. Fransız halkının çoğunluğu işsizlik
problemi karşısında Avrupa Birliği kurumları yerine ulusal kurumların daha iyi
mücadele edebileceklerine inanmaktadır. Bu durum Avrupa Birliği üyeliğine karşı
olan ve işsizlikle mücadele edeceğini savunan Front National Partisi’nin
oylarını çoğaltmaktadır.2 Ayrıca Marine Le Pen
işsizliğin sebeplerinden biri olarak da Euro para birimine geçilmesi olduğunu
belirtmiştir.3
Sessiz
Fırtına: Fransa Seçimlerinde Irkçılık
2002 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’nde Jean Marie
Le Pen % 17,02 oy alarak ikinci tura yükseldi. İkinci turda sağ, sol, yeşiller
ve komünistlerin desteklediği Chirac cumhurbaşkanı olmuştur. Burada
vatandaşların çoğunun Jean Marie Le Pen'e karşı bir oldukları görülmüştür. Son
turda Jean Marie Le Pen % 17,79 oy
alarak seçmen sayısını korumuştur.
https://setav.org/assets/uploads/2017/04/FransadaAsiriSaginYukselisi.pdf, (Erişim tarihi 12.06.2017)
https://setav.org/assets/uploads/2017/04/FransadaAsiriSaginYukselisi.pdf, (Erişim tarihi 12.06.2017)
Fransa’da
2012 yılında gerçekleşen cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyasında işsizlik ve yasa
dışı yollardan Fransa’ya gelen göçmenleri gönderme vaadi ile % 17,9 oy alan
Marine Le Pen, François Hollande ve Nicolas Sarkozy'nin ardından 3'üncü oldu.
Bu seçimde Nicolas Sarkozy milliyetçi vatandaşların oylarını bölmüştür ama yine
de Fransa’da ırkçılığın durdurulduğunu kimse iddia edemez.
https://setav.org/assets/uploads/2017/04/FransadaAsiriSaginYukselisi.pdf, (Erişim tarihi 12.06.2017)
2014'te Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ise Marine Le Pen liderliğindeki Front National % 24,9 oy alarak Fransa'da seçimlerden birinci parti olarak çıktı.
https://setav.org/assets/uploads/2017/04/FransadaAsiriSaginYukselisi.pdf, (Erişim tarihi 12.06.2017)
2014'te Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ise Marine Le Pen liderliğindeki Front National % 24,9 oy alarak Fransa'da seçimlerden birinci parti olarak çıktı.
Fransa’daki
2017 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ilk tur Emmanuel Macron % 23,7
oy, Marine Le Pen ise % 21,4 oy alarak ikinci tura katılmışlardır. İkinci turda
Emmanuel Macron % 66,06 oy alarak ülkenin cumhurbaşkanı oldu. Tıpkı 2002
Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’nde olduğu gibi vatandaşların çoğunluğu Marine Le Pen'e karşı tekrar bir olmuşlardır. Marine
Le Pen'in ise % 33,94 oy alması ile Fransa’da ırkçılık Beşinci Fransız
Cumhuriyeti tarihindeki en yüksek oyunu
yakalamış oldu. Fransa’da ırkçılığın bu başarısı bize Fransız ırkçılığının yavaş
da olsa istikrarla yükseldiğini gösteriyor.
İşsizliğin ve İktisadi Durumun Irkçılığa Etkileri
İkinci
Dünya Savaşı sonrası Batı Avrupa ülkelerinde 1950 ile 1973 arasındaki dönemde
gayri safi yurt içi hasıla oranlarının artması ve ekonomik büyümelerin
gerçekleşmesi bu döneme Altın Çağ denmesine sebep olmuştur. Bu Altın Çağ’da
Batı Avrupa ülkelerinin işçi gücüne duydukları ihtiyaç sonucu Batı Avrupa
ülkelerine işçi göçleri gerçekleşmiştir ve bu işçilerin vatanlarına geri
dönmeyip yerleşmeleri sonucu ırkçılık tutunacak başka bir kol daha bulmuştur.
1973
Petrol Krizi sonucu Fransa’da artan işsizlik sorununu 2008 Ekonomik Krizi daha
da karmaşık hale getirmiştir. 2008 Ekonomik Krizi sonrası işsizlik günümüze
kadar en yüksek % 10,5 oranını 2015 yılında yakalamıştır. 2017 Nisan’ı
itibariyle işsizlik oranı % 21,7’dir. Uzun dönem işsizlik oranları ise 2008
sonrası tavan yapmış durumdadır. Tüm bu durumların fikir hayatında önemli
etkileri olmuştur. İnsanlar işsizliğin sebeplerinden birini göçmenlerin ucuz
işçi olmaları olarak görmüşlerdir.4 1974 sonrası Fransız vatandaşı olan kişilere "yeni
Fransızlar" diyen Ulusal Cephe, bu kişilerin vatandaşlıklarının geri
alınması ile işsizliğin azaltılabileceğini savunmuştur. Aslında amaç
kendilerinin de belirttikleri gibi Fransa'nın Fransızlaştırılmasıdır.5 Front National “2 milyon işsiz 2 milyon göçmenden çok daha fazladır”
sloganını dahi kullanmıştır. Gün geçtikçe de göçmen nüfus
artmaktadır.Fransa Ulusal İstatistik Enstitüsü olan INSEE, 13 Ekim 2015 tarihli
göç raporunda Fransa’daki göçmen nüfusunun 6 milyona yaklaştığını belirtmiştir.6
Genç
işsizlik oranı 2013 Şubat’ında en yüksek seviyelerini yakalayarak % 25,5
civarlarında gerçekleşmiştir. 2017 Nisan’ında genç işsizlik % 21,5
civarlarındadır. Fransız gençlerin seçimlere etkisi büyük olmuştur. İlk tur
sonuçlarına göre 18 ile 24 yaş arasındaki Fransız gençlerin % 24’ü ırkçı aday
Marine Le Pen’i desteklemiştir. Fransız gençlerin Emmanuel Macron’a destekleri
ise % 9’da kalmıştır. 25 ile 34 yaş aralığındaki gençlerin Marine Le Pen’e
destekleri % 24 iken Emmanuel Macron’a olan destekleri ise % 8 olmuştur. Marine
Le Pen’e olan bu destek Fransız seçmeninde 60 yaşına kadar devam etmektedir.7
Marine Le Pen’in aldığı oylar sadece genç
işsizlere has bir durum değildir. Fransa’da seçim bölgelerinde bulunan işsizlik
sayısıyla beraber ırkçı oylar da artmış bulunmaktadır.8
http://www.yenisafak.com/dunya/fransadaki-genc-secmenler-irkci-lider-le-pene-oy-verdi-2648342, (Erişim tarihi 12.06.2017)
Sonuç
Yaşanan olaylar karşısında Fransa’da ırkçılığın kendisini iktidara
taşıması kısa vadede olmasa bile uzun vadede zor bir durum olarak
gözükmemektedir. Ülkedeki vatandaşların göçmenlere karşı tutumları, ülkede
işsizliğin artması ve Avrupa Birliği’ne olan güvenin az oluşu ırkçılığı her
geçen gün güçlendirmektedir. Özellikle genç nüfus arasındaki işsizlik ve genç
nüfusun hayattan beklentileri ırkçılığa dinamik bir güç ve taze kan
sağlamaktadır. Unutulmamalıdır ki Almanya’da 1929 Dünya Ekonomik
Buhranı sonucu 1932’de 6 milyona varan işsiz nüfusun büyük destekleriyle 1933
seçimlerinde % 44 oy alarak Nazi Partisi iktidara gelmişti. İşleri yolunda
gitmeyen esnaflar, devletin düştüğü kötü durumdan yakınan memurlar, bankacılar
ve işsiz üniversiteliler Yahudileri suçlu bulmuşlardır. Bunun sonucunda Nazi
Partisi’ne katılmışlardır.9 Fransa’da
ise 67 milyonu yakalamak üzere olan nüfusun % 9,6 işsiz nüfustur. Bu işsiz
nüfusun ve diğer meslek erbaplarının Almanya örneğinde olduğu gibi benzer
şikayetlerle Ulusal Cephe’yi büyük oranda desteklemesi Nazi Partisi’nin halktan
aldığı desteğe benzemektedir. Peki Ulusal Cephe de Nazi Partisi gibi iktidara
gelebilir mi?
KAYNAKÇA
1.
Siyasal Düşünceler Tarihi - H. E. BERİŞ, F.
DUMAN
5.
Aşırı sağdan "popülist radikal sağ"a: Fransa örneği - Deniz
Vardar
7.
http://www.yenisafak.com/dunya/fransadaki-genc-secmenler-irkci-lider-le-pene-oy-verdi-2648342
9.
20.
yüzyıl Siyasi Tarihi Fahir Armaoğlu
YAZAR: ENES